TV: DOWNTON ABBEY

DowntonAbbey

Beşinci sezonunu noktalayan Downton Abbey hakkında bir şeyler yazmak için biraz geç kaldım aslında. Takriben üç yıl kadar!

Soylu bir İngiliz ailesinin büyük malikânesinde olup bitenleri anlatan dizi, beş sezonda 1912 yılından 1925 yılına kadar geldi; ne savaşlar, ne skandallar, ne entrikalar yaşandı… Ama ortalarda bir yerlerde, onu özel yapan bazı şeyleri kaybetti.

Downton Abbey’nin birinci sezonu, sınıf farkları, toplumun dayattığı tabular, değişen zamanlara uyum sağlamakla ilgili, son derece ağırbaşlı, kendinden emin, ama bir o kadar da merakla izlenen, mükemmel bir dönem dizisiydi.

İkinci ve üçüncü sezonlar, ilk sezon kadar özel olmasa da, olay örgüsü olarak o kadar yoğundu ki (bölüm başına düşen ölüm, sakatlanma, aldatma, yakalanma veya Allah göstermesin, çorbayı yanlış kaşıkla servis etme oranı inanılmaz yüksekti!), bazı eksiklikleri görmezden gelmiştik.

Dördüncü ve beşinci sezonlar ise, üzülerek söylüyorum, tam bir facia. Downton Abbey son iki senede, ilk sezonlarının başarısız bir parodisine dönüştü. Eskiden ufak nüanslarla anlatılan her şey, bağıra bağıra söylenir hale geldi (Oyun: Karakterlerden herhangi biri “Değişen zamanlara ayak uydurmak zorundayız!” dediğinde bir shot için!). Hikâyeler kimsenin umursamadığı havadan sudan meselelere indirgendi, bütün karakterler eski hallerinin gülünç bir gölgesi oldu.

Peki neden hala izlemeye devam ediyorum? BİR: İlk sezonunun kıymetli hatırası için. İKİ: “Hanedanın yaşlı büyükannesi” rolündeki efsanevi Maggie Smith’in başı çektiği oyuncu kadrosu için (çok vasat bir senaryoya mahkûm kalmış olsalar bile). ÜÇ: Kostümlerden mekânlara, televizyondaki prodüksiyon kalitesi en yüksek iş olduğu için (gerçekten – bizim Osmanlı dizilerinin birinde yapımcı olsam bu diziyi görünce depresyona girerdim herhalde).

DÖRT: Çünkü bırakamıyorum. Açık konuşalım, bu tür dizilerin en iyi becerdiği şey bağımlılık yaratmak.

Fantastik öğeler içermeyen bir Game of Thrones, veya Nihal Ziyagil tripleri içermeyen bir Aşk-ı Memnu arayan herkese, özellikle ilk üç sezonu, yine de tavsiye ediyorum.

İlk sezon:
10 üzerinden 10

İkinci ve üçüncü sezonlar:
10 üzerinden 7

Dördüncü ve beşinci sezonlar:
10 üzerinden 3

Toplam:
10 üzerinden 6
(öeh)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s